Geçenlerde İçişleri Bakanı açıkladı, 12 Temmuz'dan bu yana, ayın 24'üydü, yani on iki gün içinde, İstanbul'da altı binden fazla kaçak göçmen yakalanmış.
Sadece on iki gün içinde…
Ve sadece İstanbul'da...
Bir de bütün bir ülkeyi düşünün!
Yakalananlar kaçak göçmen.
Hiçbir kaydı olmayanlar.
Kayıtlı göçmenlerin sayısı?
İnanılmaz rakamlar.
***
Şaşırtıcı olan bir başka şey de altı bin kaçak göçmenin sadece bini Suriyeli!
Oysa biz her gördüğümüz yabancıyı Suriyeli zannediyoruz.
Bizde bir söz vardır, öğüt niteliğinde.
'Her gördüğün sakallıyı deden zannetme!' diye.
Her gördüğümüz yabancıyı Suriyeli zannettiğimiz gibi her gördüğümüz yabancının…
Göçmenin ya da mültecinin savaştan kaçıp ülkemize sığındığını düşünüyoruz.
***
Ve söylenen, yazılan…
Basında yer alan öyle çok şey var ki haklarında…
Tam bir karmaşa…
İçinden çıkılmaz bir durum.
Kimilerinin bir kimliği bile yokmuş.
Kim olduğu…
Neden burada olduğu…
Ülkeye hangi yolla geldiği…
Geldiği yerde, burada bir suça karışıp karışmadığı belli değil.
***
Bir internet haber sitesinde okudum.
İki Afgan kavga ediyor.
Biri yirmi iki diğeri yirmi yedi yaşında.
Yani taşı sıksa suyunu çıkaracak güçte ikisi de.
Biri diğerini bıçaklayıp öldürüyor.
Bununla kalmıyor.
Bıçakladıktan sonra cesedi parçalara ayırıyor.
Parçaları…
Kol, bacak, kafa…
Valize dolduruyor.
Bunu yapan sadece yirmi iki yaşında…
Bu, karıştıkları dehşet verici suçlardan sadece biri…
***
Şimdi biz böyle yazıyoruz ama…
Yine yetkililerin açıklamasına göre…
Mesela Suriyelilerin suça karışma oranı zannedilenden çok daha azmış.
Hatta Suriyelilerin suç ortalaması Türk vatandaşların suç ortalamasının yarısından daha azmış.
Garip bir karşılaştırma ama…
Yine de insan bıçaklanmayı, sonra da parçalara ayrılmayı istemez!
***
Yabancı düşmanlığı mı bizimki?
Suriyeli, yabancı, mülteci, sığınmacı, göçmen düşmanlığı mı?
Değil.
Yabancı düşmanlığı, yabancı severliği bir yana bırakacak olursak…
Ortada bir sorun olduğu kesin.
Mesela bu insanlar geçimlerini nasıl sağlıyorlar?
Barınma ihtiyaçları?
Sağlık sorunları?
İnsanca yaşama hakları?
Kayıtlı olanlar tamam.
Devlet korumasındalar.
Kaçaklar?
Sayıları yirmiye varan kalabalıklar halinde dükkanlarda, depolarda yatıp kalktıkları da yetkililer tarafından yapılan açıklamalar arasında.
İşte bu sorunlar olmasa…
Mesela eli yüzü kir içindeki bir çocuğun sana bakıp hafifçe gülümsemesi karşısında ne önemi var kimin hangi ülkeden olduğunun.
Ne önemi var kimin sığınmacı, kimin mülteci hatta kimin kaçak olduğunun.