Son dönemde Türkiye Bankalar Birliği verileri, Eskişehir’de ekonomik çalkantıların belirgin bir göstergesi olan karşılıksız çek ve protesto edilen senet tutarlarında kayda değer bir artışı gözler önüne seriyor.
Özellikle 2023 ve 2024 yılları Kasım ayları arasında karşılıksız çek işlem tutarının %64,45 artışla 37 milyon 671 bin 28 TL’den 61 milyon 949 bin 25 TL’ye çıkması; buna paralel olarak protesto edilen senet tutarındaki %93,14’lük artışla 13 milyon 670 bin 89 TL’den 26 milyon 402 bin 764 TL’ye yükselme, Eskişehir’de ekonomik koşulların dikkatle incelenmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
KARŞILIKSIZ ÇEKLER VE KREDİ GÜVENİLİRLİĞİ
Karşılıksız çeklerin artışı, esnaflar ve KOBİ’ler arasında güven bunalımına işaret edebilir. Ekonomik dalgalanmalar, işletmelerin nakit akışını kontrol etmelerini zorlaştırdı. Faiz oranlarının yükselmesi ve finansmana erişimde yaşanan sıkıntılar, küçük ve orta ölçekli işletmelerin çek düzenlemeleri konusunda daha riskli davranmalarına yol açmış olabilir. Özellikle enerji maliyetlerindeki ve hammaddelerdeki artış, maliyetleri artırarak kârlılığı ciddi şekilde zorlamaktadır.
PROTESTO EDİLEN SENETLER İLE TİCARİ İLİŞKİLERDE DURGUNLUK
Protesto edilen senetlerdeki artış, alacaklı ve borçlu ilişkilerinde yaşanan problemlerin ve ekonomik güvensizliğin bir göstergesi olabilir. Eskişehir’deki ticari sözleşme ve yükümlülüklerin yerine getirilememesi, daha geniş bir bağlamda, tüketici güveni üzerinde de olumsuz bir etki yaratmaktadır. Bu tür gelişmeler, yatırım ve istihdam kararlarını da doğrudan etkileyebilecek potansiyelde.
MAKROEKONOMİK FAKTÖRLERİN ETKİSİ
Bu tablonun arka planında, ülke genelinde uygulanan makroekonomik politikaların ve küresel ekonomik trendlerin etkili olduğunu da unutmamak gerekiyor. Enflasyonun kalıcı hale gelmesi ve TL’nin değer kaybı, tüketici alım gücünü zayıflatarak geniş çaplı bir ekonomik baskı yaratmış durumda. Çeşitli ekonomik paketler ve teşvikler açıklansa da bunların etkilerinin kalıcı olup olmayacağı zamanla görülecek.
Eskişehir gibi sanayi ve üniversite kentlerinde, nitelikli iş gücünü çekebilmek ve koruyabilmek için daha güçlü bir ekonomik istikrara ihtiyaç duyulmaktadır. Yerel yönetimler ve ticaret odalarının, bu sorunlar karşısında daha etkin önlemler alarak, işletmelerin finansmana erişimini kolaylaştırıcı çözümler geliştirmesi kritik önemdedir.
Özellikle yerel ekonominin kalbinde yer alan işletmelerin desteklenmesi, karşılıksız çek ve protesto edilen senet sayılarını azaltmada önemli bir adım olabilir. Ticaret hayatına duyulan güveni artıracak, uzun vadeli, sürdürülebilir stratejiler geliştirilmelidir. Ekonomik politika yapıcılar hem yerel hem ulusal düzeyde, bu tür ekonomik göstergeleri dikkatle izleyip, yerinde tedbirlerle bu olumsuzluğu avantaja çevirebilir.
Bu ekonomik dinamikler, Eskişehir’in geleceği için önemli uyarıcılar niteliğindedir. Şimdi yapılacak doğru hamlelerle, kent ekonomisi tekrar ivme kazanabilir ve daha sürdürülebilir bir yapıya kavuşabilir.
***
SATIN ALMA, SAHİPLEN: SOKAK HAYVANLARINA SICAK BİR YUVA
Sokak hayvanları, şehirlerin görünmez kahramanlarıdır. Ortak yaşam alanlarımızı paylaştığımız bu can dostlarımız, sevgi dolu bir yuva arayışındalar. Neyse ki, Tepebaşı Belediyesi Doğal Yaşam Merkezi, bu ihtiyaçlara karşılık vermekte öncü bir rol oynuyor.
2024 yılında, 607 sokak hayvanının sıcak yuvalarına kavuşmasını sağladı bu merkez. Sadece bu değil, 2 bin 357 kedi ve köpek kısırlaştırılarak sokak hayvanlarının nüfus kontrolüne katkı sağlandı. 5 bin 470 hayvanın tedavisi ise bu canların sağlığına kavuşmasına yardımcı oldu. Tepebaşı Belediyesi’nin 2009 yılından bu yana 13 binden fazla sokak hayvanı sahiplendirmesi ise gerçekten takdire şayan.
Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç'ın ifade ettiği gibi, bu çabalar Türkiye’ye örnek teşkil ediyor. Sokakta karşılaştığınız minik bir pati, sizin sevgi dolu bakışınıza muhtaç olabilir. Merkez tarafından yürütülen, hayvan sevgisinin çocuklara aşılanmasına yönelik eğitim programları ise geleceğin duyarlı bireylerini yetiştirmeyi hedefliyor.
"Satın alma, sahiplen" mottosu, belki de bu çağın en anlamlı sosyal sorumluluk çağrılarından biridir. Bir evde sevgiyle büyüyen her hayvan, sahibine karşılıksız sevgi ve sadakatle döner. Hayatın karmaşasında kaybolmuş ruhları bulmak ve sahiplenmek aslında bir seçim değil, bir sorumluluktur.
Duyarlı vatandaşlarımızın bu konuda attığı her adım, topluma örnek teşkil etmekte ve bizleri daha yaşanabilir bir dünya hedefine biraz daha yaklaştırmaktadır. Sokaklar, bekleyen patilerle dolu. Onlara evinizi açarak, sadece bir hayvan sahiplenmekle kalmaz, aynı zamanda toplumda sevgi ve merhameti yayarsınız.
Bursa Çevre Yolu 4. kilometrede hizmet veren Doğal Yaşam Merkezi’ne ulaşıp, “Satın alma, sahiplen” çağrısına kulak verenlere katılmaya ne dersiniz? Çünkü her patinin bir yuvaya, her yuvanın bir dosta ihtiyacı var.