Aziz Nesin'in bir hikayesini okumuştum yıllar önce:
'Korkudan korkmak'
Hikaye şöyleydi:
Köpek karanlığa doğru havlıyordu.
Bir taraftan havlarken bir taraftan da kuyruğunu bacaklarının arasına kıstırmış, geri geri gidiyordu.
Köpeğe, 'Neden havlıyorsun?' diye sorulduğunda, 'Korkutmak için,' diyordu.
'Peki o kadar cesursun da, neden havlarken bir taraftan da kuyruğunu bacaklarının arasına kıstırmış geri geri gidiyorsun?' diye sorulunca da, 'Korktuğum için!' diyordu.
***
Bir de film izlemiştim:
'Sisler İçindeki Ev'
Hiç unutamadığım kahramanı, baba, Albay Bahrani.
İki nedenle unutamıyorum, Albay Bahrani'yi:
Nedenlerden biri, Bukowskı'nin hipodrom yolunda tozu dumana kattığı külüstür arabası gibi eski model bir arabam olsun istemem.
Biliyorum, hiç olmayacak bu… Hiç olmayacak.
Albay Bahrani'nin böyle bir arabası vardı:
Deniz mavisi eski bir Mercedes.
***
Albay Bahrani'yi unutamayışımın bir başka nedeni ise oğlunun öldürülmesi karşısında duyduğu korkunç acı.
***
Filmde, Albay Bahrani'nin çocuk yaştaki oğlu, silahını üzerine doğrultmuş, panik içindeki biriyle karşı karşıya kalıyordu.
Oğluna şöyle diyordu Bahrani, askerlikten gelen tecrübesiyle:
'Sakin ol oğlum. Korkmuş bir insandan daha tehlikeli bir canlı yoktur yeryüzünde.'
***
Terör örgütü mensupları da bir taraftan korku, panik içinde kaçarken bir taraftan da ortalığı yakıp yıkıyor.
Masum insanları dahi acımadan katlediyor.
'Korkmuş bir insandan daha tehlikeli bir canlı yoktur yeryüzünde.'
***
Yalan yok, biz de korkuyoruz.
Herkesten, her şeyden kuşkulanmaya başladık.
Köprü üzerinde emniyet şeridine çekilip terk edilmiş araç ortalığı birbirine kattı. Sonunda öğrenildi ki aracın yakıtı bitmiş.
Sahibi, arabasını bırakıp benzin almaya gitmiş.
***
İçinde çok sayıda bidon bulunan belediye otobüsü ihbar edildi, patlayıcı taşıyor, diye.
Araç durdurulup araştırılınca, test sürüşü yapıldığı, içi su dolu bidonların da hayali yolcular olduğu anlaşıldı.
***
Sosyal medyada insanlar; yakınlarını, sevdiklerini korumak için araç plakaları paylaşıyor.
'Şu şu plakalı araçlara dikkat edin. Gördüğünüz yerde kaçın.'
Haydaaa! O plakanın illeri potansiyel suçlu.
Diyelim ki trafikte …4'ü gördün.
Dörtlüleri yakıp kaç!
***
İnsanlar akşam iş çıkışı eve geç kalan yakınlarını merak ediyor.
Mesela yarım saat olmuş mesai biteli. Karın eve gelmemiş.
Arıyorsun,
'Neredesin?'
'Ne demek şimdi bu! Kuşku mu duyuyorsun sen benden!'
Yok canıım… Falan filan, demek boşuna. Lafı döndürüp dolaştırıp Dostoyevski'nin 'Başkasının Karısı' hikayesine getirmek de boşuna.
İnsan ne yapacağını şaşırıyor.
Kaçsak mı kaçmasak mı, arasak mı aramasak mı…