Havalar felaket sıcak.

Hele gündüzleri.

Öğlen saatleri.

Hep söyler ya uzmanlar:

'Öğlen saatlerinde dışarı çıkmayın.'

Olur.

Peki ne yapalım?

En iyisi serin, gölge bir yerde şöyle tatlı bir öğlen uykusu çekmek.

Öyle mi!

Ne mümkün.

Neredeyse gece dahi uyumak mümkün değil.

Gece uyandıkça televizyonu açıp bir bakmak geliyor insanın içinden.

Ne oluyor, yeni bir şey var mı, diye.

***

İç siyaset de dış siyaset de havalar kadar sıcak.

Alev topu gibi.

Amerika'nın,15 Temmuz darbe kalkışmasında parmağı var mı yok mu?

İngiltere, yurt dışına kaçan darbecilere yardım ediyor mu etmiyor mu?

Almanya, telekonferansa engel olmakla ne yapmaya çalışıyor?

***

Ne çok soru var kafamızın içinde.

Ne çok bilgi, ne çok söylenti, ne çok iddia var ortalıkta dolaşan.

Sürekli son dakika haberleri.

Gözümüz kulağımız televizyonlarda.

Haberler, tartışma programları…

Tartışma programlarında ortaya atılan iddialar.

İthamlar.

Yorumlar…

***

Bazı sorular var ki, işin uzmanı tartışmacılar dahi yanıtını bulamıyor.

Mesela,

'Nasıl oluyor da bu insanlarilkokul mezunu birinin peşinden gidiyor?'

***

Buna da ben yanıt vereyim.

Şöyle ki:

Ormanlar kralı aslan uyuz olmuş, hatır hatır kaşınıyormuş.

Bunu gören tilki,

'Ey ormanların kralı, ne oldu sana böyle?' demiş.

'Ne olacak, uyuz oldum!' demiş aslan. 'Bu yüzden halsiz düştüm.'

'Bu derdin devası yok mudur Kralım?'

'Olmaz mı hiç! Hekimlerin söylediğine göre bu derdin devası eşek beyni yememdir; ama bu halimde nasıl eşek peşinde koşayım?'

Tilki,

'Onun kolayı var,' demiş. 'Ben eşeği senin ayağına getiririm.'

Tilki koşmuş sağa, koşmuş sola.

Gördüğü ilk eşeğe yaklaşmış.

'Eşek kardeş,' demiş, 'sen neden bu kadar zayıfsın.'

'Yeterli beslenemediğim için,' demiş eşek. 'Görmüyor musun otların ne kadar cılız olduğunu?'

'Sen beni takip et,' demiş tilki. 'Ben gür otların olduğu bir yer biliyorum ormanda, seni oraya götüreyim.'

Tilki önde, eşek arkada giderlerken aslan ağaçların arasından fırlayıp bir pençede devirmiş eşeği yere…

***

'Tilki kardeş,' demiş aslan. 'Hekimler, eşeğin beynini yemeye başlamadan önce su içmemi söylemişlerdi. Sen eşeğin başında bekle, ben dereden su içip geleyim.'

Fırsat bu fırsat.

Tilki, her derde deva eşek beynini afiyetle yemiş, aslan aç karnına lak lak su içerken.

***

Aslan su içmekten dönüp de eşeğin beynine saldırınca bir de ne görsün, eşeğin beyni yok.

Tilkiye kükremiş:

'Nerede bu eşeğin beyni?'

Tilki dört dönmüş eşeğin etrafında.

Sonunda şu kanaatini bildirmiş aslana:

'Kralım, zaten de beyni yokmuş bu eşeğin. Eğer beyni olsaydı, benim peşime takılıp kendi ayağıyla sana gelir miydi hiç?'