Bu haftaki köşe yazımı, konunun önemi nedeniyle Mahalli İdareler Derneği Dergisi için yazmış olduğum “Afet Dirençli Kentler İçin Sürdürülebilir Altyapı” adlı makalemden derledim.
Zira yazmış olduğum makale, afet yönetimi açısından sürdürülebilir altyapı sistemlerinin önemi üzerine bir yazı ve Kahramanmaraş Depremleri gösterdi ki, Cumhuriyet tarihi boyunca kentlerini belki üç kez yeniden yıkıp yapmış bir ülke olarak kentlerimizin dirençliliği açısından kritik öneme sahip sürdürülebilir altyapı sistemleri konusunda sınıfta kalmış durumdayız. Bu yüzden de depremlerin ardından yapılmaya çalışılan müdahale çalışmaları ve iyileştirme çalışmalarında, her ne kadar çok iyi bir performans göstermeye çalışsak da, yıkımın büyüklüğü ve kritik altyapının önemli ölçüde zarar görmüş olması nedeniyle istenen başarıya erişmemiz imkansız gözüküyor. Bu bakımdan bu yazımda afet yönetimi ve afet yönetimi açısından kritik altyapının sürdürülebilir hale gelmesini sağlayan sürdürülebilir altyapı sistemlerinin öneminden bahsetmek istiyorum.
Afet yönetimi, toplumların dirençliliğini artırarak, afetlerle başa çıkma kapasitelerini güçlendirir ve olası zararları en aza indirme hedefini taşır. Bu süreç, koordinasyon, eğitim ve sürekli gelişim gerektiren bir döngüdür, çünkü afetler kaçınılmazdır ancak etkileri önceden risk azaltma / zarar önleme ve iyi hazırlıkla azaltılabilir.
Afet yönetiminin risk azaltma ve zarar önleme aşamasında, yerel yönetimler ve uzman ekipler, altyapıyı güçlendirmek ve riskli bölgeleri belirleyerek yapım standartlarını iyileştirmek için çaba sarf eder. Bu, depremler, sel ve diğer doğal afetlerin etkilerini en aza indirme amacına yönelik stratejik adımları içerir. Hazırlık sürecinde, toplumlar acil durum planlarına ek olarak düzenli tatbikatlar ve bilinçlendirme kampanyaları düzenleyerek insanların hazırlıklı olmalarını sağlar. Acil durum ekipleri, eğitimli personel ve gerekli ekipmanla donatılarak afet anında hızlı bir tepki verme kabiliyetini güçlendirir. Müdahale aşamasında, afet bölgesine koordineli bir şekilde yardım gönderilir. Acil durum ekipleri, kurtarma operasyonlarına liderlik eder ve mağdurlara temel ihtiyaçları olan destek sağlanır. İletişim sistemleri etkin bir şekilde kullanılarak, yardım ekipleri arasında koordinasyon sağlanır ve kaynakların etkili bir şekilde dağıtılması sağlanır. İyileştirme süreci, afetin etkilerini en aza indirme ve toplumun normal yaşamına dönme çabalarını içerir. Hasarın onarılması, altyapının yeniden inşa edilmesi ve mağdurlara destek sağlanması, toplumun birlikte yeniden yükselmesini sağlar. Afet yönetimi, sürekli bir öğrenme ve gelişme sürecidir. Her afet, mevcut sistemlerin ve stratejilerin gözden geçirilmesine ve iyileştirilmesine olanak tanır. Bu sayede, toplumlar gelecekteki afetlere daha etkili bir şekilde hazırlıklı olabilir ve olası zararları en aza indirebilirler.
Kahramanmaraş depreminden öğrenmemiz gereken en temel çıkarım, afetler açısından kritik altyapı açısından riski azaltmadan ve zararı önlemeden ne müdahale aşamasında ne de iyileştirme aşamasında başarı elde edilemeyeceği olmalı. Bu bakımdan afetlere karşı kritik altyapıyı dirençli hale getirmek bu amaçla sürdürülebilir altyapı sistemleri üzerinde çalışmalar yapmak temel konulardan biri olmalıdır.
Kritik altyapı, afetler açısından hayati öneme sahip olan altyapı sistemlerini ifade eder. Sürdürülebilir altyapı prensipleri, kritik altyapı projelerine entegre edildiğinde, afet yönetimi açısından önemli avantajlar sağlayabilir. Sürdürülebilir altyapı, afetlere dayanıklı ve hızlı bir şekilde toparlanabilen kritik altyapı sistemlerinin geliştirilmesine olanak tanır. Kritik altyapı, toplumun güvenliğini sağlamak ve korumak için hayati öneme sahiptir. Elektrik, su, ulaşım ve iletişim gibi temel altyapı sistemleri, acil durum müdahalelerinin etkili bir şekilde yönetilmesi için kritik rol oynar. Kritik altyapı, ekonominin devamlılığı için gereklidir. Bu altyapı sistemlerinin etkili bir şekilde çalışması, ticaretin devam etmesini, iş süreçlerinin sürmesini ve ekonomik stabilitenin korunmasını sağlar. Sağlık hizmetleri, finansal kurumlar ve diğer kritik altyapı unsurları, toplumun refahını güvence altına alır. Bu sistemlerin düzgün çalışması, toplumun ihtiyaçlarını karşılamada önemli bir rol oynar.
Kritik altyapı, afet sonrası toparlanma sürecinde kilit bir rol oynar. Hızlı ve etkili bir şekilde çalışan kritik altyapı, topluluğun normale dönme sürecini hızlandırabilir. Sürdürülebilir altyapı ve kritik altyapı, bir araya geldiğinde, toplumların hem afetlere daha hazırlıklı olmasına hem de afet sonrası etkilerle daha etkili bir şekilde başa çıkmasına olanak tanır. Bu, sürdürülebilir kalkınma ve dayanıklılık amacıyla bütünsel bir yaklaşımın benimsenmesini gerektirir. Afetler açısından kritik altyapı, bir topluluğun işleyişinde ve dayanıklılığında temel bir rol oynayan ve afet durumlarında özel bir öneme sahip olan altyapı sistemlerini ifade eder. Bu kritik altyapı unsurları, bir topluluğun güvenliği, sağlığı, iletişimi ve ekonomik devamlılığı için esaslıdır.
Elektrik santralleri, enerji iletim hatları ve enerji dağıtım merkezleri gibi enerji altyapısı, bir topluluğun temel ihtiyaçlarını karşılamak için kritik öneme sahiptir. Elektrik kesintileri, birçok diğer kritik altyapı unsuru üzerinde derin etkilere neden olabilir. Temiz su temini ve atık su arıtımı, sağlık ve hijyen açısından kritik öneme sahiptir. Doğal afetler, bu altyapıyı ciddi şekilde etkileyebilir ve su temini ile atık su arıtımında sorunlara yol açabilir. Yollar, köprüler, demiryolları, hava limanları ve limanlar gibi ulaşım altyapısı, acil durumlarda tahliye, kurtarma operasyonları ve malzeme taşıma gibi önemli rolleri üstlenir. Telekomünikasyon sistemleri, haberleşme ve acil durum iletişimi için kritik altyapıdır. Doğal afetler, iletişim hatlarını keserek acil durum müdahalelerini zorlaştırabilir. Hastaneler, sağlık merkezleri ve acil sağlık hizmeti sunan kurumlar, afet durumlarında büyük bir yükü üstlenir. Bu nedenle, sağlık hizmetleri altyapısı kritik öneme sahiptir. Bankalar, finans kurumları ve diğer mali kuruluşlar, ekonomik devamlılığı sağlamak adına kritik altyapı unsurlarıdır. Bu kurumlar, afetler sırasında ekonomik daralmaları önlemek ve topluluğun finansal dayanıklılığını korumak için önemlidir. Bu kritik altyapı unsurları, afet yönetimi stratejilerinde öncelikli olarak ele alınır ve çeşitli önlemler alınarak daha dayanıklı hale getirilmeye çalışılır. Bu çabalar, toplulukların afetlere daha etkili bir şekilde yanıt vermesine ve afet sonrası toparlanma sürecini hızlandırmasına yardımcı olabilir.
Kahramanmaraş depreminin acı deneyimi, bize afet yönetiminde sürdürülebilir altyapının ne denli hayati bir öneme sahip olduğunu bir kez daha hatırlattı. Riski azaltmadan iyileştirmenin mümkün olmadığını anlamadan, müdahale ve iyileştirme çabalarımızın istenen başarıyı getirmesi pek mümkün görünmüyor. Sürdürülebilir altyapı, kritik altyapı sistemlerini afetlere karşı dayanıklı hale getirerek toplumları güvende tutabilir. Elektrikten su teminine, ulaşımdan iletişime kadar her alanda sürdürülebilirlik ilkesini benimsemek, gelecekteki afetlere karşı daha hazırlıklı olmamızı sağlayacaktır. Unutmayalım ki, afet yönetiminde riski azaltmak, sadece bir seçenek değil, aynı zamanda kaçınılmaz bir zorunluluktur.