Kafalar biraz karışık.
Ne olup bittiği pek anlaşılmıyor.
Bir şeyler oluyor ama…
Bir karmaşadır gidiyor.
Mesela şu sokağa çıkma yasağı…
Nedir bu böyle?
Gündüz çık, gece çıkma; şu saat çık, bu saat çıkma!
Kimsenin bir şey anladığı yok.
Markette yaşlı adam kasiyer kıza soruyor:
'Biz ne zaman çıkmayacaktık sokağa?'
Kasiyer kız da çıkamadı işin içinden.
Yirmi yaş altı ne zaman çıkacaktı, altmış beş yaş üstü ne zaman?
Yine de anlattı yaşlı adama, anlatabildiği kadar.
'Ben şimdi eve mi gideyim?' diye sordu yaşlı adam.
Kasa sırasında bekleyenler de sabırsızlanıyor.
Yaşlı adam ne yapsın, belki de günlerdir hiç kimseyle konuşmamış. Gelip giden, kapısını çalan biri var mı acaba?
'Eve git tabii amca, sokakta görürlerse ceza yazarlar.'
Allah var ya kasiyer kız da genç mi genç…
Buram buram gençlik, buram buram hayat kokuyor.
'Geçmiş zaman olur ki hayali cihana değer!' diyor insan.
Sonra kibar mı kibar…
Güzel mi güzel…
Tatlı mı tatlı, elmaşekeri gibi…
Öyle iyi…
Ve öyle sabırlı davranıyor ki yaşlı adama.
Hakkını yiyorlar bu çocukların!
Üç kuruşa bu kadar kibarlık…
Sabahtan akşama.
Her gelene, o körpecik sesleriyle;
'Hoş geldiniz,' demeleri de yok mu?
Yaşlı amca gider mi hiç eve?
Gitmez! Nerede böyle muhabbet!
***
Hangi gündü, biz de şaşırdık sokağa çıkma yasağını.
Öyküm ofiste çalışmaya dalmış.
Saat geçmiş.
Beni aradı.
'Baba sokakta kaldım. Dışarıda kimse yok. Galiba sokağa çıkma yasağı başladı!'
Hemen arabaya binip almaya gittim.
Bir taraftan da diyorum, polis durdurursa ne diyeceğim.
Esnaflara yine muafiyet var mı bilmiyorum ama esnaf falan da değilim.
Hiçbir şey değilim!
Ataol Behramoğlu,
'Şair değil de esnaf mı olsaydım!' diye öfkelenmişti, altmış beş yaş üstü esnaflar sokağa çıkma yasağından muaf olunca.
Gidip gelirken yolda birkaç kez polis arabası gördük. Bizi durdurmadılar ama.
Ceza yemeden kendimizi eve attık yani.
***
Sultan yemek hazırlıyordu mutfakta.
Kapıdan girince,
'Polisler beni tanıdı,' dedim. 'Kaç barikatı aşıp geldik, bizi durdurmadılar!'
'Neden durduracaklardı ki sizi?'
'Yasağı deldik! Sokağa çıkma yasağını.'
'Saat dokuzda başlıyor yasak!' dedi.
'Yapma ya! Biz de sekizde başlıyor diye kendimizi eve zor attık.'
Sokaklar neden boştu ki o zaman?
Galiba insanlar ceza yeme korkusuyla kendini bir an önce eve atıyor.
Virüs bir taraftan, cezalar bir taraftan!..
Ne yapsın bu insanlar?