Günler aynı, insanlar aynı, yalanlar aynı, dekorlar ve sahneler aynı...

Ve yine aynı olacak..Sahte kahkahalar, sıra dışı böğürmeler..

İyi kusmalar"...

Bukowski …

Dünya güneş etrafında turunu tamamlarken, bir yılı daha geride bırakıyoruz, ömür denen görünür yolda…

Geçen zamanın bize bıraktığı acı-tatlı tortusu ve umutlarımızı söndürmesinden midir nedir (?)

pek de iyi uğurlayamasak da her eskiyen yılı,

yine de yeni umutlarla ve iyi dileklerle -kendi iç hanemizde hayaller kurarak- karşılamaya çalışıyoruz her yeni gelen yılı

Gelecek bilinmezliği umutlu olmayı gerektiriyor belki de, hep iyi niyetle başlayıp, umutla bakmak daha iyi geliyor hepimize nedense…

Zaman hızla akıp geçerken ömrümüzden, bir taraftan yorgun, bir taraftan da azalmış hissediyoruz kendimizi…

Ömrümüzün son demi son baharıdır artık” aşamasına henüz geçtiğimi düşünmesem de,

Maziye bakıyorum” her yılın sonunda, “Neler neler bıraktı” diye….

Ve geldik yine bir yılın sonuna…

 

Zaman, uzamsal bir boşlukta insanın ölçtüğü biçtiği, kestiği, kırptığı ve yine içinden sessizce akıp gittiği, düne rüya, geleceğe hayal,  bugüne gerçek olan, izahı zor kavram...

Evrenin periyotuna göre, çeşitli takvimler üretilerek bölümlere ayrılıp, belirli sınırlar ve kısıtlamalar getirilerek anlamlandırmaya çalışılan sonsuzluk..

Küçükken fakına varılamayan büyüyünce akla alınamayan, kimine göre hırsız kimine göre arsız... kimine göre akan, kiminin içini yakan derin boşluk…

Hızlı geçince dövünülen geçmeyince sövülen… iyi geçene övünç, kötü geçene üzüntü…

Ne desek de anlatamıyoruz zamanı…

Dünyanın ve insanlığın başlangıç tarihi tam bir muamma olsa da bir yıl daha geçti gezegenin ömründen ve bir 365 daha yazıldı iyi ve kötü günlerden…

Her yeni yılın başlangıcında “ yılbaşı kutlanmalı mıdır, caiz midir, değil midir” sorularıyla fikirsel çatışmalara, dozu aşan yorumlara şahit olsak ta;  gelecek için umut, güzel günlere olan inanç, hepimizin ortak duygusu…

Kendim için özellikle son üç beş yıldır (2017 den bu yana) yılın son günlerine yakın,  hesaba çekiyorum geçip giden 365 günü :)

Ah yine neler yapaMAdın, bu sene de geçti, ağustos böceği misali boş beleş bir yıldı” diye…

Eksilen zamanda, kısalan hayatta, eskiyen bende, ne bıraktı bana koca bir yıl” diye…

Zaman bir taraftan eksiltirken, diğer taraftan geliştirerek yeni şeyler öğretiyor aslında hepimize,

Yeni bilgiler, beceriler, yeni deneyimler, yeni yerler ve hatta yeni insanlar…

Bakış açın, bilgin, görgün, tecrüben artıyor her geçen yılda…

Derinliğin, hislerin, duyumsaman değişiyor;

İlerlerken iyileştiriyor galiba –ya da ben öyle görmek istiyorum :)

Doğrulanan yanlışlar, yanlış bildiğimiz doğrular...

Hayata dair inandığımız pek çok gerçek zaman içinde yer değiştiriyor.

10 yıl, 3-5 yıl hatta bazen 1 yıl öncesinden bile eser bırakmıyor bizde…

Hiçbir şey kalıcı kalmıyor, hiçbir duygu, hiçbir düşünce, hiçbir doğru, hatta insan…

Bunu da zamanla öğreniyoruz…

Ve yaşımız ilerledikçe zamanın ne kadar hızlandığını…

Ne planladım-ne yaşadım-ne anladım derken zamanın farkına varma ve farkına vararak yaşama konusunda daha da hassaslaşıyor insan,

bizden alıp götürdüklerini anladıkça

Ve zamanı yavaşlatma gayreti artıyor insanın, hızla akıp gittiğini fark ettikçe;

zamandan tasarruf başlıyor,  gereksiz uğraşlarla geçen vakti hesap ettikçe…

Yavaşlatmaya yönelik çabamız artsa da günlük rutinin içinde çok da özümseyemeden günler aylar ve yıllar geçiyor işte…

**

Ve bir yılı daha geride bırakıyoruz

Geri veren yok, yılların bizden aldığını” diyor Ovidius,

 “Şimdi bana geçen zamanın unutulmaz sancısı kalır” diyor Nazım Hikmet ‘te…

 Geçti bir yıl daha günümüzden, gecemizden yani ömrümüzden.

2024’ü geride bırakırken iyi günleri de oldu haliyle kötü günleri de.

Toplumsal olarak bakarsak da, üzülecek olaylarımız bizi mutlu eden olaylardan çok daha fazla oldu sanki, keza dünya gündeminde de çok iç acıcı şeyler görmüyoruz yıllardır…

Yani içimizin bir yanı hep buruk kalıyor gündemi takip ettikçe…

Bireysel olarak bütünün parçasına uyumlu şekilde, dersimizi alıp ilerliyoruz işte…

***

Tüm kötülükleri geçmişe gömerek gelecek zamana ya nasip diyelim…

2025 yepyeni bir nefes olsun, huzur getirsin, iyilik ve sevgi akıtsın içimize…

Gönlünüz neyi istiyorsa, gözümüzün onu görmesi umuduyla…

Huzuru içinde hissedeceğimiz bir yıl olsun…

İncindiğimiz yerden iyileşmemiz dileğiyle…

Hasarsız bir yıl diliyorum…

Sevgiler…