Geçtiğimiz Cumartesi günü 13 Mayıs Ulusal Peyzaj Mimarlığı Günüydü. Peyzaj Mimarları Odası Onur Kurulu Başkanı ve ayrıca Tasarım ve Planlama Akreditasyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı olarak, ülkemiz ve gezegenimiz için sürdürülebilir ve dirençli kentler ve topluluklar yaratılması konusunda çalışan peyzaj mimarlığı mesleğini yaptığım için çok mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum.
Çünkü dünyamızın her yerinde, doğamızın ve kentlerimizin çığlık çığlığa yardım çağrılarına insanlık kulaklarını tıkamaya devam ederken biz peyzaj mimarları, nitelikli ve sağlıklı yaşam alanları yaratma amacına hizmet ediyoruz. Dünya, iklim krizi, biyolojik çeşitlilik kaybı, su kaynaklarının tükenmesi ve diğer pek çok çevresel sorunlarla boğuşuyor. Ve bizler, peyzaj mimarları olarak, bu sorunların çözümünde çok daha sorumluluk alıyoruz.
Peyzaj mimarlığı, sadece bir meslek değil, bir sorumluluk, bir tutku ve bir misyondur. Bizler, doğal ve kültürel çevreyi tasarlayan, planlayan ve yöneten kişiler olarak, insanların yaşam kalitesini artırmak ve çevresel sorunları çözmek ve sürdürülebilir, dirençli kentler ve topluluklar yaratmak için çalışıyoruz. Doğayla uyumlu ve sürdürülebilir projeler üreterek, hem bugünün hem de yarının ihtiyaçlarını karşılamaya adanmış yaşamlar sürüyoruz…


​Bu misyonda peyzaj mimarlığı, hastalanmış gezegenimiz ve uygarlığımız için bir fırsat. Çünkü bizler, iklim kriziyle mücadelede önemli bir rol oynuyoruz. Çünkü bizler, gezegenimizin hasta olmasını önlemek için gerekli tedbirleri alabilecek bilgi ve beceriye sahibiz. Örneğin, bizler, karbon salınımını azaltmak, biyolojik çeşitliliği korumak, su kaynaklarını yönetmek, erozyonu önlemek, sağlıklı ve yaşanabilir çevreler üretmek gibi konularda etkili çözümler sunabiliyoruz.
Peyzaj mimarlığı, bizler için ise bir onur. Çünkü bizler, biraz sonra size anlatacağım hikayede bahsedilen en bilge hekimlere benzetilebiliriz. Bizler, insanlara gezegenimizi korumayı ve onunla barışık yaşamayı öğretebiliriz. Bizler, hem dünyamızın hem de insanlığın sağlığı ve mutluluğu için çalışabiliriz.


Zamanın birinde, uzaklarda bir ülkede bir bilge adam yaşarmış. Günün birinde bilge adama sormuşlar,
  • 'Bu ülkede yaşayan en iyi hekim kim?' diye.
Bilge adam biraz düşünmüş,
  • 'Şu dağın ardında bir hekim yaşar, hasta insanlar ona gider, hekim, o hastalara ilaçlar, tedavi yöntemleri önerir, hastalar ilaçları içer, tedavi önerilerini uygularlar, iyi olurlar'
demiş. Etrafında toplanan kalabalık hemen atılmış,
  • 'O halde bu ülkede yaşayan en bilge hekim, bu adam demek ki'
Bilge adam kalabalığa dönmüş,
  • 'Yok aslında o değil. Daha ilerideki dağın ardında bir hekim yaşar. Bu hekim hasta olacak insanları önceden anlar, onlara hasta olmadan tedavi yöntemleri önerir, insanlar o hekimin öneriyle hasta olmaktan kurtulurlar'
demiş. İnsanlar bunun üzerine hayretle,
  • 'Tamam o zaman, bu ülkedeki en bilge hekim, bu dediğin hekimdir'
demiş. Bilge adam yine kalabalığa,
  • 'Yok aslında o da değil, daha da ilerideki dağın ardında bir başka hekim yaşar, o insanlara hasta olmamayı öğretir. İşte bu ülkedeki en bilge hekim o hekimdir'
demiş.
Peyzaj mimarları, doğal ve kültürel çevrenin tasarımı, planlaması ve yönetimi ile uğraşan meslek insanlarıdır. Onlar, insanların yaşam kalitesini artırmak ve çevresel sorunları çözmek için doğayla uyumlu ve sürdürülebilir projeler üretirler. Peyzaj mimarları, iklim kriziyle mücadelede önemli bir rol oynayabilirler. Ayrıca peyzaj mimarları ekolojik planlama ve tasarım yaklaşımlarıyla çevreye tehdit olmayan dolayısıyla çevre ve afetler tarafından tehdit edilmeyen sürdürülebilir ve dirençli topluluklar ve kentlerin yaratılması için de çok etkili olurlar. Bu nedenle, peyzaj mimarları, hikayede bahsedilen en bilge hekimlere benzetilebilir. Onlar, insanlara gezegenimizi korumayı ve onunla barışık yaşamayı öğretebilirler. Bu sayede hem dünyamız hem de biz sağlıklı ve mutlu olabiliriz.
Dünyamızı korumak için en bilge olanlar, onun hasta olmasını önlemeye çalışanlardır. Dünyamızın hastalığına sebep olan yanlış davranışlarımızı değiştirmek ve onunla uyumlu yaşamak zorundayız. Aksi takdirde hem dünyamız hem de biz zarar göreceğiz.
Peyzaj mimarları olarak bizler 'bilge hekimler' olarak gezegenimizin ve insanlığın geleceğini güvence altına alma yolculuğuna çıktık. Bu yolculukta sizlerin yanınızda olmaktan ve sizlerin de bizlerin yanımızda yer almanızdan büyük bir mutluluk duyarız. Çünkü hep birlikte bizler doğanın sesi olabiliriz. Doğayı koruyarak, onunla uyumlu yaşayarak ve onu güzelleştirerek hem kendimize hem de gelecek nesillere iyilik yapabiliriz.
Afetlere karşı daha dirençli, daha sürdürülebilir ve daha yaşanabilir bir ülke için peyzaj mimarlığı yaklaşımların mekansal planlama ve tasarım süreçlerine daha fazla dahil olduğu bir ülke dileğiyle, Ulusal Peyzaj Mimarlığı Gününü kutlarım.