Bu yıl 29 Ekim’de Cumhuriyetimizin 100.yılını kutladık. Bugün Türkiye’de bizi mutlu eden, onurlandıran her şey Cumhuriyetimizin eseri.

Ben bir Cumhuriyet akademisyeni olarak, otuz yılı aşkın süredir ülkemizin daha sürdürülebilir ve dirençli olmasını sağlamaya çalışıyorum ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'mızın 100. yılında, Cumhuriyetimizin bizlere kazandırdığı her değeri minnet, onur ve gururla anıyorum.
Benimle aynı misyonu üstlenmiş, Türkiye'nin daha sürdürülebilir ve dirençli olmasını sağlamaya çalışan akademisyenler olarak daha yaşanabilir, çevreyi tehdit etmeyen ve afetlerin tehdit etmediği bir ülke için yürüttüğümüz bu kutlu yolculukta birlikte ilerliyoruz. Cumhuriyetimizin ışığında daha aydınlık yarınlara yürüyebilmek için tıpkı yüzyıl önce, Cumhuriyetimizin temelleri atıldığında, ülkemizin hedeflerini belirlenirken bilim ve teknolojinin ışığında, geleceğin en çağdaş ve muasır devletlerinden biri olma vizyonuyla yola çıkıldığı gibi, bizler de bu amaç için sürdürülebilir ve dirençli kentler yaratmaya çalışıyoruz. Ve bugün, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılına ulaştığımızda, bu vizyonumuzu daha da büyük bir tutku ve coşkuyla sürdürüyoruz.
Biz Türkiye'nin daha sürdürülebilir ve dirençli olmasını sağlamaya çalışan akademisyenler olarak ülkemizdeki değişim ve dönüşümün mihenk taşıyız: Biz, çevreyi tehdit etmeyen ve afetlerin tehdit etmediği bir gezegen için değişim ve dönüşümün başladığı yeriz. Geleceğin bilim ve teknolojisinin yönünü belirlerken, çevremizin sürdürülebilirliğini, kentlerimizin dirençliliğini ve toplumumuzun refahını düşünüyoruz. Bilim ve teknoloji, bu amacı gerçekleştirmek için en güçlü aracımız.
Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci yüzyılının eşiğindeyiz ve bu yüzyılda da bu misyonu üstlenmeye kararlıyız. Bu ikinci yüzyılın yerleşimlerimiz ve toplumumuz için bilim ve teknoloji yüzyılı olabilmesi amacıyla, bizler afetlere karşı Türkiye'nin daha sürdürülebilir ve dirençli olmasını sağlamaya çalışan akademisyenler olarak keşiflerin ve bilimsel ilerlemenin sınırlarını zorlayacağız. Bu yüzyılda, ülkemizi bir bilim ve teknoloji lideri haline getirmeye çalışacağız. Bu yüzyılda aynı zamanda ülkemizin bir mekansal tasarım ve planlama hamlesi yapmasında rehberlik ederek, kentlerimizi daha dirençli, daha sürdürülebilir ve daha yaşanabilir hale getirmeye çalışacağız. Yeni yüzyılda ülkemizin sanayi hamlesi gerçekleştirmesi konusunda, çevre dostu üretim ve sürdürülebilirlik konularında öncü olacağız.
Gezegenimiz, bizim geleceğimizdir. Bu amaçla bizler enerji kaynaklarını korunması, yenilenebilir enerji sistemlerine, sürdürülebilir altyapı ve üstyapı çözümlerine, çevre dostu teknolojilere yatırım yapılmalı ve doğal kaynakları gelecek nesillerin gereksinimlerini göz ardı etmeksizin etkin bir şekilde kullanılması için rehberlik edeceğiz. Bizler Türkiye'nin daha sürdürülebilir ve dirençli olmasını sağlamaya çalışan akademisyenler olarak, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında afetlere karşı hazırlıklı olabilmek, çevreyi tehdit etmeyen ve çevrenin tehdit etmediği insan yerleşimleri oluşturulmasına katkı sağlamak için öğrenciler yetiştirmeye, projeler üretmeye, topluma katkı çalışmaları yapmaya, toplumumuzu bilinçlendirmeye, çevre ve afet yönetimi süreçlerini yönlendirmeye ve sürdürülebilir ve dirençli kentler yaratmaya çalışıyor olacağız.
Türkiye'nin daha sürdürülebilir ve dirençli olmasını sağlamaya çalışan akademisyenler olarak coşku ve kararlılıkla Türkiye'nin ikinci yüzyılına ışık tutma görevimizi vurguluyoruz. Geleceği şekillendiren en önemli güç olan bilim ve teknoloji ışığında çevre ve afet yönetimi konularındaki çalışmalarımız artarak devam edecek. Hep birlikte, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılını kutlarken, geleceği daha aydınlık ve yaşanabilir bir yer haline getirmek için var gücümüzle çalışacağımızın sözünü veriyoruz.
Akademide, değişim ve dönüşümün başladığı bu yerde, daha sürdürülebilir ve dirençli kentler ve toplumlar yaratmak için her birimiz birer adsız nefer olabiliriz. Bugün bizim için gezegenimizi ve onu oluşturan sistemleri daha iyi anlayarak bilimin ve teknolojinin gücünü kullanmak, kentleşme, kalkınma ve sanayi alanlarında sürdürülebilirliği teşvik etmek, geleceği aydınlatmak için harekete geçme zamanı. Afetlere karşı Türkiye'nin daha sürdürülebilir ve dirençli olmasını sağlamaya çalışan akademisyenler olarak Türkiye'nin ikinci yüzyılını daha yeşil, daha dirençli, daha sürdürülebilir, daha yaşanabilir, daha muasır ve daha bilimsel bir gelecekle taçlandırma sorumluluğunu taşıyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. Yılı için söz veriyoruz. Bilim, teknolojinin ışığında mekansal planlama ve tasarım, çevre ve afet yönetimi gibi konulardaki çalışmalarımızla, ülkemizin geleceğini şekillendirmedeki sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Biz, Türkiye'nin daha sürdürülebilir ve dirençli olmasını sağlamaya çalışan akademisyenler olarak, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılı için söz veriyoruz: Bu yüzyılda geleceğe ışık tutma görevimizi en iyi şekilde yerine getireceğiz. Yüce Atatürk'ün bizlere dediği gibi:
'Vazifemiz; Türk İstiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğumuz kudret, damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.'