Türkiye'de eğitimle ilgili temel düzenleyici anlayış Anayasa'nın 42. Maddesinde yer almaktadır.
Anayasanın 42. Maddesinde 'Eğitim-öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz.' hükmü yer almıştır.
Anayasa'da kesin hükümler varken, son yıllarda tarikatlar ve cemaatler eğitim sistemimizi adeta ele geçiriyorlar.

EĞİTİMDE TARİKAT VE MEDRESE GERÇEĞİ
Geçtiğimiz günlerde Dokuz Eylül Üniversitesi'nden Prof. Dr. Esergül Balcı ve ekibi 'Eğitimde Tarikat ve Medrese Gerçeği, 1 Milyon Öğrenci Tarikatların Elinde' başlıklı bir rapor yayımladı.
Raporda; FETÖ yapılanmasının daha izleri silinmeden tarikat ve cemaatlerin eğitim sistemindeki etkileri ortaya konuldu. Rapordaki sonuçlar gerçekten endişe verici boyutlarda;
  • Türkiye'de 2.6 milyon kişinin bir tarikatla organik bağı bulunuyor. Tarikat üyesi olan ya da faaliyetlerine katılan kişi sayısı ise 1.1 milyon.
  • Sadece İstanbul'da 445 tarikat ve kolunun tekke,medrese ya da Kuran kursu adı altında binlerce çocuğa eğitim verdiği tespit edildi. Üstelik bu çocukların bir kısmı okul çağında bile değil.
  • Çoğunluğu İstanbul, Siirt, Diyarbakır, Mardin, Adıyaman, Batman, Van, Hakkari, Şırnak, Ağrı, Muş, Bitlis, Gaziantep ve Şanlıurfa'da olmak üzere '800'ün üzerinde faal medrese' bulunuyor.
  • Büyük şehirlerde 'denetimsiz' kaç apartman medresesinin faaliyette olduğu ise tam olarak bilinmiyor.
  • Rapora göre, tarikat okullarındaki öğrenci sayısı 'üniversite hariç' 210 bin dolayında.
  • 4 binin üzerindeki özel yurdun 2 bin 480'i bir tarikatla bağlantılı.
Tarikatlara bağlı yurtlarda kalan öğrenci sayısı 225 bini buluyor. Kayıt dışı kalanların sayısı ise tam olarak tespit edilemiyor

DEVLET EĞİTİMDEN ÇEKİLİYOR MU?
  • 'Seyda' denilen eğitmenlerin çoğunluğu, İran'ın dini merkezi Kum, Irak'ın Akre ve Erbil gibi tarikat merkezlerinde eğitim alan(!) kişilerden oluşuyor.
  • Eğitmenlerin büyük çoğunluğu Türkçeyi tam olarak bilmediği gibi yaygın eğitim dili olarak Kürtçe ve Arapça kullanılıyor.
  • Türkiye'de medrese eğitimi alan binlerce çocuğun yanı sıra çok sayıda çocuk, Kuzey Irak, İran ve Suriye'de medrese eğitimine gönderiliyor.
  • Medreselerin yoğunlaştığı illerde okulöncesi eğitim Türkiye ortalamasının altında. Bu durumun nedeni olarak medreselere kaydolma yaşının, 3'e kadar düşmesi gösteriliyor.
  • Rapora göre devlet 'bazı bölgelerde' eğitimden adeta kademe kademe çekiliyor. Binlerce ilkokul kapatılmış. Okullar kapatılınca yoksulluk ve sahipsizlik nedeniyle aileler çocuklarını tarikatların 'yatılı' kurumlarına teslim etmek zorunda bırakılmış. Üstelik bu çocuklar her türlü istismara açık durumdalar ve hiç bir denetim yok.

BİR MİLYON ÇOCUK NE HALDE?
Bugün Türkiye'de; okul, yurt, ev, tekke ve medreselerle birlikte en az 'bir milyon çocuk' tarikatların eline bırakılmış durumda. Üstelik bu sayı; tarikatların artan mali ve siyasi güçlerine paralel olarak her gün daha da büyüyor.
Sözü, bir zamanlar 'devletin içine çöreklenirken'; FETÖ'ye de 'bilerek, bilmeyerek' hoşgörü ile bakıldığını unutanlara bir uyarı ile bağlayalım;
Efendiler; 'Tarih tekerrürden ibarettir' derler. Tarihin tekerrür etmesinin nedeni; yaşanan acı olaylardan ders alınmamasıdır.'
Paylaşılan sorun; bir süre sonra sadece bir eğitim sorunu olmanın ötesinde 'yeniden' ciddi bir ulusal güvenlik sorunu haline dönüşebilir. Böyle bir durumda yine 'aldatıldık' mı diyeceğiz?