Çok yazıldı ve konuşuldu, emekliler sandıkta ne yaptı diye?

Hemen söyleyelim,

Aklıselim yazarlar, siyasetçiler ve siyaset bilimcileri emeklilerin sokaktaki mücadelesini ve sandıkta oynadığı rolü görüp hakkını teslim etti. Bazı siyasetçiler ise büyük bir aymazlıkla kazandıkları seçimi sadece kendi hanelerine yazma gayretleri içindeler. Hatta küçümseyenler bile olmuştu.

Tüm Emeklilerin Sendikası’nın verdiği mücadeleyi görmezden gelmeye çalışmak da ayrıca çok ilginç…

Olsun!

Emekliler sandıkta gerçekten hesap sordu!

Bunu nereden biliyoruz?

Hemen söyleyelim,

Tüm Emeklilerin Sendikası Genel Merkezi ve Eskişehir Şubesi, 28 Mayıs seçimlerinin hemen 1 ay sonrası Temmuz başında basın açıklaması ile sokaklardaydı. Çünkü umutsuzluğu ve yılgınlığı kırmak gerekiyordu.

Muhalefet adına seçim kaybedilmiş, CHP’de büyük bir hayal kırıklığı, ortalık toz duman, üstelik iktidar muhalif olanlardan hesap sorulmaya başlamış, Merdan Yanardağ tutuklanmış, kimsenin sesi çıkmaz olmuş, herkes bir köşeye sinilmiş, kimse kafasını kaldırmıyordu.

İşte bu anda Tüm Emeklilerin Sendikası Genel Merkezi ve Eskişehir Şubesi acil basın açıklaması kararı alarak sokaklara iniyor ve basın açıklamasında şube başkanı Nalan Karagöz şunları söylüyordu;

 “Seçim vaatlerinin sadece oy devşirmek için yapıldığını biz biliyorduk. Bu vaatlere kananların göz kapaklarının çapaklarını silmiş olmalarını umuyoruz,  Emin olunsun ki, hamasi nutuklarla, devşirme oylarla iktidarınızı sürdüremezsiniz. Bir nebze de olsun vicdanınız varsa bizi dinleyin ve taleplerimizi karşılayın.

Haklarımız için; barışçıl ve demokratik eylemliklerimizle isteklerimizi iktidar ve kamuoyunun gündemine taşımaya devam edeceğiz.

Öte yandan çocuklarımızı ÇEDES uygulamasıyla eğitim haklarını kendi siyasal islamcı ideolojik ekseninize çekmeye çalışmayın. Çocuklarımızı cemaatlerin girdabına sokmayın. Çocuklarımızın kamusal, bilimsel, demokratik ve laik eğitim haklarına dokunmayın.  

Basın özgürlüğüne dokunmayın. Gazetecilere dokunmayın. Merdan Yanardağ ve tüm özgür basın emekçilerini derhal serbest bırakın. 

Özgür basın; emeklinin, emekçinin, dul ve yetimin, özetle fakirin fukaranın sesini duyurabildiği tek alandır. 

Basın özgür sesimizdir. Sesimize dokunmayın. Baskılara son verin.”

Normal şartlarda basın açıklaması daha önce planlanıyordu, Merdan Yanardağ’ın tutuklanmasına basın tepki verir, onlar tepki açıklaması yapsın, sendika daha sonra basın açıklaması yapsın diye karar ertelenmişti.

Basından veya başka bir demokratik kitle örgütünden açıklama gelmeyince, sendika açıklama yapma gereği duymuştu.

İlginç olan, basın, Merdan Yanardağ ile ilgili bölümdeki açıklamamızı yayınlamamıştı.

Bu arada CHP’de kurultay süreci başlamış, CHP kendine içine dönük çalışırken toplumsal muhalefete zaman ayıramamıştı.

Tüm Emeklilerin Sendikası Genel Başkanı Zeynel Abidin Ergen; hak mücadelesi yaparken demokrasi, insan hakları ve toplumsal muhalefeti de örgütleme gereği bilinci ile ayda en az iki kere sokak ve basın açıklaması, imza stantları ve bildiri dağıtımları ile muhalefeti yükseltme çabası ile tüm şubeleri göreve çağırıyordu.

Tüm Emeklilerin Sendikası bu bilinç ve görev sorumluluğu içinde;

Emeklilerin mutlaka sandıkta hesap soracağını, bildiri dağıtımı ve stantlarda kampanyalarla anlatmaya çalışırken ve hak ararken, toplumsal muhalefeti de harekete geçirmeye başlamıştı

Yaşadığımız ikili diyaloglar bize, sandıkta mutlaka hesap sorulacağını söylüyordu.

Yerel seçimlerden önce son 2 ay sürekli “sandıkta hesap soracağız” bildirimi dağıtımı sokaklarda alkış alıyor, insanlar tepkilerini alkış yanında bizimle konuşarak anlatmaya çalışıyor, kimi sandığa gitmeyeceğini, kimi ilk defa muhalefete oy vereceğini kimi de, boş oy kullanacağını söylüyordu.

Yaklaşık dağıtılan 20 bin bildiriyi çoğu alıp okuyor, kimi katlayıp cebine koyuyordu. Bildiri dağıtımından sonra kontrole çıktığımızda çöpte veya sokağa atılmış bir tek bildiri göremiyorduk. Bu yaptığımızın işin karşılık bulduğunun en iyi işaretiydi.

Sonuçta emekliler bir şekilde sandıkta gerçekten hesap sordu.

Bu durumun, seçim sonuçları ile ölçülmesi imkânsız gibi gözükse de en azından bilinen mahallelerde ve sandıklarda gözlemlenebilirdi. Gözlemlendi de. (Yakında onu da yazarız.)

Yaş Gruplarına göre seçmen sayısı:

50-54 yaş 5 milyon,

55-59 yaş 4,5 milyon,

60-64 yaş 3,8 milyon

65-69 yaş 3,1 milyon

70-74 yaş 2,2 milyon

75 yaş üzeri 3 milyon

Toplam: 18,5 milyon seçmen, emekli sayısı 16 milyon üzerinde.

Tüm Türkiye genelinde seçmenin %25’i, Eskişehir’de de %33 emekliden oluşuyordu.

Emekliler, bizzat muhalefete oy vererek, sandığa gitmeyerek, boş oy kullanarak muhalefetin kazanmasında çok önemli bir rol oynadı.

Bu durumu görmezden gelmek büyük yanılgılara neden olabileceği gibi emeklileri de üzebilir, hatta kızdırabilir.

Aman dikkat!