'Bahar havası var.'
'Bu mevsimde bu hava normal değil.'
'Ne yağmur ne kar yağışı var; bu yaz yine kurak geçecek,' derken…
Sen misin diyen?
Kara kış bastırdı.
Soğuk havalar ikinci kez kendini gösterdi.
İki üç hafta kadar önce de kar yağmıştı.
Arkasından da eksi on sekizlere kadar düşmüştü sıcaklıklar.
Ama karın da soğuk havanın da etkisi ancak birkaç gün sürmüştü.
Arkasından günlük güneşlik bir yaz havası kendini göstermişti.
Kovid movid demeden insanların kendilerini parklara bahçelere attığı bir yaz havası…
Onun üzerine,
'Havaların bu kadar iyi gitmesi normal değil,' denmişti.
Oysa…
Daha önce de yazmış mıydım, kış kışlığını puşt puştluğunu yapar diye?
Yaptı!
Pazar günü akşama doğru başladı kar yağışı.
Önce ince ince.
Kar mı buz taneleri mi anlaşılmayan bir yağış.
Arkasından da kar.
Lapa lapa değil ama…
Olsun.
Eskiden, biz çocukken yağardı o lapa lapa karlar.
Günlerce sürerdi kar yağışı ve dondurucu soğuklar.
Annem de o dondurucu soğuk kış günlerinde sobanın üzerinde, semaver dediğimiz büyük, derin tencerede kaz pişirirdi.
***
Akşamın karanlığında başlayıp gece boyu, ara ara yağmaya devam etti kar.
Gece boyu birkaç kez kalkıp pencereden dışarı baktım.
Ara sıra yağıyordu, ara sıra öfkeli bir rüzgar çıkıyordu.
Yağan karı gecenin karanlığında oradan oraya savuruyordu rüzgar.
Sıcak evin penceresinden dışarıda, gecenin karanlığında oradan oraya savrulan karı izlemek güzeldi ama…
Ya bu havada, dışarıda olanlar?
Dışarıda olan yoksa bile…
Ya hiç ısınmayan evlerde yaşayanlar?
Bazı evler vardır hiç ısınmaz.
Ne yakarsan yak, ne kadar yakarsan yak bir türlü ısınmaz.
Ağustos sıcağında dahi ısınmaz o evler.
Hep soğuk bir hava eser o evlerin içinde.
***
Karın yağışını anlatıyorduk ama birden bire yazı bizi alıp bir türlü ısınmayan, içinde soğuk fırtınalar esen evlere getirdi.
En iyisi yazıyı, Cenap Şahabettin'in, her kar yağışında hatırladığım 'Elhan-ı Şita' (Kış Nağmeleri) şiirinden birkaç dizeyle bitirelim.
'Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş,
Eşini gaib eyleyen bir kuş
Gibi kar
Geçen eyyam-ı nevbaharı arar…'
(Bir beyaz titreyiş, bir dumanlı uçuş,
Eşini kaybeden kuş
Gibi kar
Geçen ilkbahar günlerini arar.)