Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığı için şimdiye kadar 'kendisine hiç oy vermeyecekler de dahil..'herkes çok şey söyledi.
CHP'lilerin yıllardır unutamadıkları 'Ekmek için Ekmeleddin' sloganlı adayları dayatanlar yine aynı oyunu oynuyor ve Kılıçdaroğlu yerine kendi kafalarına uygun 'gül kokulu' aday arayışını sürdürüyorlar.
Bu oyunun örtük senaryosu olarakda 'seçimi kazanacak biri adayımız olmalıdır'söylemini dillendirerekbaşka adaylara yönlendirme yapmaya çalışıyorlar.
Öncelikle unutulmaması gereken husus, CHP ve Kılıçdaroğlu olmasa, Altılı Masa'daki hiçbir siyasi parti ve liderinin (İYİ Parti de dahil..) siyasi arenada ayakta kalabilmesi olanaklı değildir. Gerçek durum böyleyken; Kılıçdaroğlu'nun adaylığı artık demokrasi mücadelesinin en önemli noktası haline gelmiştir.
Bu nedenle,Kılıçdaroğlu adaylığını açıklamaktankesinlikle geri adım atmamalı,Altılı Masa'nın diğer bileşenleri tarafından da koşulsuz desteklenmelidir.
Elbette bu savın başka haklı gerekçeleri de vardır…
'SEÇİM KAZANMADI' DİYENLER!...
Kılıçdaroğlu'na hiç seçim kazanmadı eleştirisini yöneltenler, Bülent Ecevit dışında CHP'yi seçimden birinci çıkaran lider olmadığını nedense unutuyorlar.
Üstelik CHP,birinci olduğu seçimlerde bile tek başına iktidar olamadı.
SHP lideri Erdal İnönü yerel seçimlerde çok başarılı oldu ama genel seçimlerde koalisyonun küçük ortağı oldu.
2019 yerel seçimlerinde CHP'nin gösterdiği başarının mimarı Kemal Kılıçdaroğlu'dur. 2019'daki yerel seçim başarısı yakalayan CHP lideriönümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimindeaday olması halinde,'tüm coğrafi bölgelerdeki' yurttaşların oy desteği ile başarılı olacaktır.
'ADALET YÜRÜYÜŞÜ' UNUTULDU MU?
Altılı Masa'nın sağ köşesindekilerin, Kılıçdaroğlu'na alternatif olarak sunduğu konuşulan ama aslında 'sol gösterip sağ vurmayı' planladığı Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş seçenekleri hiç açılmamak üzere kapanmıştır.
CHP Genel Başkanı'na rağmen aday olanları CHP seçmeni asla affetmez.
Üstelik Mansur Yavaş'ın 'seçimlerin kilit partisinden' ve 'sol cenahtan' oy alması mümkün değildir.
Mevcut iktidara karşı muhalefetin bu gün geldiği noktaya ulaşmasında Kılıçdaroğlu'nun 2017'de gerçekleştirdiği 'Adalet Yürüyüşü' yadsınabilir mi?
Uzun yıllardan beri özlediğimiz,hak,hukuk,adalet,demokrasi,eşitlik,toplumsal barış gibi değerleri özümsediğini (koro halinde saldırılara rağmen..)her ortamda olağanüstü tevazusu ile kanıtlayan Kılıçdaroğlu'na duyulan sevgi ve saygı her geçen gün artmaktadır
YOLSUZLUKLARA VE ÇETELERE KARŞI…
Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı olmanın gerektirdiği diploma, eğitim,bilgi birikimi ve devlet deneyimine fazlasıyla sahip saygın bir insan.
Üstelik muhalefet lideri olarak ülke sorunları ile ilgili kamuoyuna açıkladığı çözüm önerilerinin iktidar tarafından alelacele(!) yaşama geçirildiğini de gözden kaçırmayalım.
Bürokrat olarak çalıştığı dönemde de,siyasi yaşamında da hiçbir yolsuzluğa,şaibeli işlere adının karıştığını,eşini dostunu varsıllaştırdığını görmedik,duymadık.
Kılıçdaroğlu'nun yolsuzluklardan, hırsızlıklara göz yumanlardan, rant çetelerinden, rüşvet alanlardan, 'çoklu' maaş alanlardan,yurtdışına yasa dışı para kaçıranlardan hesap soracağını sürekli vurgulaması halkın sesiz çoğunluğu tarafından büyük ölçüde onaylanıyor.

Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı'nı tüm zorluklarına rağmen başarıyla taşıyıp,bu birlikteliği siyaset gündemine yansıtmakta çok başarılı oldu.Üstelik,dayatmacı değil;kucaklayıcı,ortak akla inanan,tüm farklılıkları uyum içinde yöneten biri olarak tüm kesimlerdeki saygınlığını giderek artırdı.
ADAY OLMALIDIR!..
Kemal Kılıçdaroğlu, özverili tavırları ile muhalefeti 'küçümsemeden' yürüttüğü, adaleti ve demokrasiyi koruma mücadelesini sabırla sürdürdüğü için,
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi yaşama geçirmek için verdiği çaba ile laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğine dair aydınlık umutları yeniden canlandırdığı için,
Türkiye'de her seçimde adayların,etnik ve mezhep profillerinin etkili olduğunu ileri süren çağdışı söylemlere karşı çıktığı için cumhurbaşkanı adayı olmalıdır.KARANLIKTA ISLIK ÇALANLAR!...
'Karanlıkta ıslık çalmak',cesaret yüklenmesine gereksinim duyanların; giderek kaybettiklerini ya da yalnızlaştıklarını görmeye başlayanların bu duygularını gizlemek, baskılamak için yaptıkları örtük bir eylemdir.
Cumhur İttifakı'nın değerli liderlerinin, Kılıçdaroğlu'na sürekli 'aday ol,adaylığını açıkla' söylemleri de 'karanlıkta ıslık çalmaktan' başka bir şey değildir…