Neredeyse kırk yıl geçti onunla ilk karşılaşmamızın ardından. O dönemlerde meslek örgütlülüğü ile ilgili toplantılardan birinde karşılaşmıştık hocayla. Daha o günden Ümit Erdem hoca fiziksel olarak ufak tefek gibi görünse de, karizmasıyla, hitabet gücüyle insanlığa, çevreye, gezegenimize ve peyzaj mimarlığı mesleğine olan tutkusuyla, konuşurken devleşen bir kişi olarak hafızamda  yer etti. Genellikle giymeyi tercih ettiği beyaz ceketi, siyah gömleği ve pantolonuyla dikkatleri üzerine çeker ve her zaman çok etkili konuşur, insanların yüreklerine dokunurdu.konuştuğunda devleşen bir figürdü. Onun beyaz ceketi ve siyah gömleği, sadece bir kıyafet değil, bir simgeydi.  Konuşurken kimi zaman ceketinin kollarını yukarı doğru çeker, kimi zaman ceketi çıkarıp, gömleğinin kollarını sıvar. Eline mikrofonu alır, mümkünse kürsüden konuşmaz; zira o dev adam kürsülere sığamaz. Kürsüden aşağıya dinleyenlerin arasına karışır, öyle konuşurdu, etkili ses tonu ve hitabet gücüyle. Bugün peyzaj mimarlığı meslek örgütlülüğü bir yerlere geldiyse, onun bu etkili konuşmalarının payı çok fazladır. Bugün ben bir yerlere geldiysem, hiçbir zaman onun kadar iyi olmasam da, bunda onun benim için bir rol model olmasının etkisi çoktur.

Ümit Erdem hocamızın bıraktığı izler, gerçekten derin ve kalıcıydı. O, yalnızca bir öğretmen ya da akademisyen olarak değil, insanlara dokunan, onlara yol gösteren, rehberlik eden bir figür olarak hepimizin hayatında önemli bir yer edindi.  Unutulmaz olan insanlar, sadece bilgi birikimleriyle değil, aynı zamanda insani değerleriyle ve önderlik vasıflarıyla da iz bırakırlar. Ümit hocamız da tam olarak bunu başardı; hem mesleki hem de insani anlamda herkesin kalbine dokundu.

Ümit Erdem hocamızın odası, adeta bir buluşma noktası, bir yaşam merkeziydi. Bölüm başkanı, dekan, hoca, öğrenci, belediye başkanı, milletvekili, cebinde parası olmayan, karnı aç olan, canı sıkkın olan, neşeli olan… O oda, kim olursa olsun, herkesin o kapıdan içeri girebildiği ve herkesin eşit olduğu bir yerdi. Çünkü o herkesi kucaklayan, topluma ve insanlara gerçek anlamda dokunan bir insandı. Sadece akademik bir öğretmen değil, toplumun her kesimine açık bir yol gösterici, bir rehberdi. Onun odasında mesafeler, unvanlar ve sosyal statüler ortadan kalkardı; herkesin derdine derman bulduğu, sorularına cevap aldığı bir yerdi orası.

Ümit Erdem hoca, yaşamın her köşesinde yer alan, sadece bilgi aktarmakla kalmayan, aynı zamanda topluma dokunan, her kesimden insanla iç içe olan gerçek bir halk insanıydı. Akademik alandaki katkılarının yanı sıra, toplumun her köşesinde hissedilen derin etkisi, onu unutulmaz kılıyor. Onun bıraktığı derin izler, bize rehberlik eden, hayatımıza yön veren bir ışık olarak her zaman yaşayacak. Ümit Erdem hocamız, bu dünyadan ayrılırken ardında yalnızca mesleki başarılar değil, insanlığa olan katkılarıyla da hatırlanacak bir miras bıraktı. Ardından  bir öğrencisinin söylediği gibi, bir insanın anısı, onu tanıyan son insan ölene kadar yaşar. Ümit Erdem hoca için bu böyle olmayacak. Etrafındaki yediden yetmiş yediye her kesimden insanda öylesine derin izler bıraktı ki, onun bıraktığı bu izler sayesinde onun ruhu ve anısı nesilden nesile taşınacak. Onun ölümü ardından paylaşılan taziye mesajlarının bir kısmını burada anonim şekilde paylaşmak istiyorum.

Sevgili Ümit Erdem hocamı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyorum. Hayat yolculuğumda çok kıymetli izler bırakan, mesleki yönümü şekillendirmeme büyük katkılar sağlayan kıymetli bir insandı. Peyzaj mimarlığına olan tutkusunu, kürsüdeki etkili hitabeti ve derin bilgisiyle hepimize aktarır, bizlere ilham verirdi. Onu her zaman örnek aldım ve kendime bir rehber olarak gördüm, ancak onun kadar etkili olmayı hiç başaramadım ve başaramayacağım. Seni daima sevgi ve saygıyla anacağım. (*) Benim ve ailemin hayatında yeri olan bir insandı. Onunla olan anılarımızı hep hatırlayacağız. (*) Hocamız her gönüle dokunabilen ender bir kişilikti. Onun insanlarla olan güçlü bağı ve samimiyeti asla unutulmayacak.  (*) Her zaman hoş sohbet, içten ve yardımsever bir insandı. Ailesine ve öğrencilerine gösterdiği ilgi ile hepimizin hayatına dokundu. (*) Peyzaj mimarlığına olan sevgisini, tutkusunu hep kürsüden aktarırdı. Konuşmalarıyla hepimizi etkilerdi. (*) Lisans ve lisansüstü eğitim hayatım boyunca ondan yaşamın her alanına dair çok şey öğrendim. Engin mesleki bilgisi ve renkli kişiliği ile unutulmayacak bir iz bıraktı. (*) Onun öğretileri bizimle kalacak. Saygıyla anacağız. (*) Her ortamda bilimsel ve sosyal yönüyle, enerjisi ve neşesi ile ender bir hocamızdı. (*) Onun güler yüzü ve samimiyetiyle hayatımıza dokunan bir öğretmen olduğunu her zaman hatırlayacağız. Hep güzelliklerle anacağız kendisini.  (*)  Hocam, danışmanım, ikinci babam, öğreticim ve yol gösterenim. Hayatımda derin izler bıraktı. Yaşamının hakkını vererek gitmesi ve güzel izler bırakması tek tesellim. (*) Derslerimizdeki enerjisini, mesleğimiz için harcadığı yoğun çabalarını ve emeklerini, o kahkahalarını hiçbir zaman unutamayacağım. Üzerimdeki emeği çok büyük. Onun hakkını ödemek mümkün değil. (*) Hayatımda çok güzel izleri olan, kendisinden hem akademik hem de insani anlamda çok şey öğrendiğim değerli bir insanı kaybettik. Kahkahaları ve söylediği şarkıları kulaklarımda çınlayacak. (*) Onun babacan tavrını ve samimi rehberliğini hep hatırlayacağım. Mesleğe bakışımda ve hayatımda derin izler bıraktı. Onunla geçen her an, bir öğrenme fırsatıydı. (*) Ümit hocamız sadece bir bilim insanı değil, hayatın her köşesinde yer alan bir rehberdi. Mesleğine ve insanlığa olan katkıları hepimizin kalbinde yer bulacak. (*) Her zaman çevresindeki insanlara dokunan, sadece mesleki bilgi değil, insanlık dersi veren bir hocamızdı. Onun odası adeta okul içinde bir okuldu; kim olursa olsun, herkes için bir kapı aralardı. Çeribaşı, muhtar, sporcu, belediye başkanı, milletvekili... Hepsi onunla aynı masada oturur, dertleşirdi. Yaşamın her köşesinde var olan, herkese eşit mesafede duran bir insandı. (*) Onun hitabeti, güçlü kişiliği ve içten gülüşü, bulunduğu her ortamı aydınlatırdı. Öyle ki, bir kere konuşmaya başladığında herkes dikkat kesilirdi. Bize sadece mesleğimizi değil, insan olmayı öğreten bir öğretmendi. (*) Ümit hoca, bir akademisyen olarak sadece ders veren biri değildi. O, bir liderdi. Meslek aşkıyla dolu, öğrencilerini ve meslektaşlarını motive eden, onlara ilham veren biriydi. Öğrencilerinin başarılarıyla gurur duyan ve onları her zaman destekleyen biriydi. (*) Üniversitede geçirdiğimiz yıllarda, ona her zaman danışabileceğimiz bir hoca olmanın ötesinde, bir yol gösterici, bir dosttu. Mesleki kariyerimizin yanı sıra kişisel gelişimimize de büyük katkılar sundu. Hayatımızın her alanında yol gösteren bir ışık oldu. (*) O, sadece kendi öğrencilerine değil, tüm camiaya rehberlik eden, mesleğin geleceğini şekillendiren bir figürdü. Bizim üzerimizde bıraktığı derin izler, onu unutulmaz kılan şeydir. Mesleğimizde aldığımız her kararda onun öğretilerini ve rehberliğini hissedeceğiz. (*) Hocamız, her toplantıda ‘Eski Dostlar’ şarkısını severek söylerdi. Bu şarkıyı her dinlediğimizde, onun hayatımızda bıraktığı izleri hatırlayacağız. O, herkesin hayatına farklı bir dokunuşla iz bırakan, yeri asla doldurulamayacak bir insan olarak hafızamızda hep yaşayacak. (*) Ümit hocamızın hayatımıza kattığı değerler ve öğrettikleriyle, bizler de başkalarının hayatlarına dokunmaya devam edeceğiz. O, unutulmaz bir rehber, bir öğretmen ve hayatın her alanında iz bırakan bir insandı. Onun mirası, öğretileri ve güzel anıları, mesleğimizde ve hayatlarımızda yaşamaya devam edecek. (*) Ümit hoca, sadece bir öğretmen değil, aynı zamanda her fırsatta paylaşan, rehberlik eden biriydi. Onun yanına gelen herkes, gerek ders gerekse hayat hakkında bir şeyler öğrenirdi. Mesleki bilgisi kadar, insanlığıyla da bizlere hep örnek oldu. Onun bıraktığı izler, yaşam boyu bizimle kalacak. (*) Onun bıraktığı en büyük miras, mesleğine olan tutkusu ve bizlere kattığı insani değerlerdir. Hayatın her alanına dokunan, herkese bir şekilde yardım eden, kimsenin geri çevrilmediği o odayı, o sıcak gülümsemesini, her daim hatırlayacağız. Yalnızca bir meslektaş değil, her anlamda bir rol modeldi. (*) Ümit hocanın hitabet gücü, insanlara olan sevgisi, mesleğine olan bağlılığı hepimizi derinden etkiledi. Onun rehberliği altında büyüyen herkes, bu dünyada iz bırakan bir insan olmayı öğrendi. Onun öğrencisi olma ayrıcalığına sahip olanlar, bu değerleri ileriye taşıyacak ve her zaman onu hatırlayacak. (*) Ümit hoca, bizlere mesleki anlamda olduğu kadar, insan olarak da çok şey öğretti. Herkesin hayatında bıraktığı izler, yıllar geçse de silinmeyecek. Onun ilham verici kişiliğiyle hayatı daha anlamlı kılan öğretilerini hep hatırlayacağız.

…………………………………

İnsanlar öğrendiklerinden çok, hissettiklerini ve gördükleri gerçek ilham kaynaklarını unutmazlar. O’nu unutulmaz kılan da bu derinlikte bıraktığı izler. Her anını, her sözünü ve her hareketini özlemle anacağımız O’nun anısı, her zaman yaşayacaktır. İşte O’nun ardından, hepimizin hayatında bıraktığı derin izler daha da anlam kazanacak. O’nun ardından gelen her gün, Ümit hocamızın sadece bir öğretmen değil, bir yol gösterici olduğunu bir kez daha fark edeceğiz. O’nun ardından anlayacağız ki, bilgi sadece öğretilen değil, yaşatılan bir miras olacak. O’nun ardından, mesleki kariyerlerimizde attığımız her adımda onun rehberliğini ve öğretilerini hissedeceğiz. O’nun ardından, bize kattığı insani değerler ve mesleğimize, çevremize, gezegenimize ve topluma olan hizmetleri, bizleri birbirimize daha da yakınlaştıracak. O’nun ardından, bıraktığı mirasın sadece hatıralardan ibaret olmadığını, nesilden nesile taşınacak değerler olduğunu göreceğiz. O’nun ardından yaktığı ateşler sadece Ege Üniversitesinde değil, Eskişehir Teknik Üniversitesinde, Ankara Üniversitesinde, yurdun dört bir yanında hatta sınırların ötesinde yanmaya devam edecek ve ışıkları pek çoklarına rehberlik edecektir... Ve bu sayede O’nun ardından ruhu hep yaşayacak değerli hocamızın…

Canım hocam rahat uyu. Bizler ve bizim yetiştirdiklerimiz emanet ettiğin değerlerle yaşayacak.  Mekanın cennet, ruhun şad olsun.