Şehrimiz iş insanlarından ve yazar Orhan Aydın’ın son kitabı “Tinnitus” (kulak çınlaması) roman olarak Kasım 2024’te, Luna yayınlarından çıkarak okuyucusu ile buluştu.

Tinnitus, Orhan Aydın’ın yaşamından izler taşıyan Necip Bey ve Çantalı romanlarından sonra şimdi de üçlemenin son kitabı.

Orhan Aydın’ın geçmiş yıllarda “İkinci Durak”, “Kırk Küpün Altındaki” “Avludakiler”(ikinci baskı) romanları ile “Şey” adlı anlatı kitabı, 2020’de “Eskiçınar Sokak” adlı anlatı kitabı ile “Çatalkazık Yazıları” adlı deneme kitapları yayınlandı.

Son romanı Tinnitus daha önce çıkan romanları gibi kendi yaşamından ipuçları veriyor. Aslında benim için beklenen bir kitaptı. Necip Bey ve Çantalı romanlarından sonra. Necip Bey ve Çantalı romanlarını bir çırpıda okumuştum. Tinnitus da öyle oldu. Hemen okudum. Orhan Aydın’ın iç dünyasındaki fırtınaların sessizce nasıl büyük kasırgalara dönüştüğünü ama daha sonra beyindeki çöp yakma merkezinde yakılıp,  yakılma sırasındaki enerji ile de meltem esintilerine dönüştüğünü anlamış olduk.

Ayrıca, romandaki Guda karakterinin birçok yazısını okumuş ve tanışma fırsatı da bulmuştum. Çünkü o Avrupa çapında bir siyasetçi ve bilge idi. Beş yıl önce hayata veda eden Guda’yı da, şimdi da daha iyi tanıma fırsatı bulmuş oldum.

Yine romanda, Orhan Aydın’ın ilk romanı olan ve 2001 yılı Haziran ayında basılan “İkinci Durak” romanındaki ana karakterlerinden Sokrat’a da yer vermiş. Sokrat’ı da tanırdım. O da hayata veda etmeden yıllar önce, bedenini Osmangazi Üniversitesi’ne bağışlamış olduğunu öldüğünde anlamıştık. Birçok kişi bu kararını takdir etmiş ve onlarda aynı yolu düşündüklerini söylemişlerdi.

Orhan Aydın’ın ilk romanı “İkinci Durak” Mayıs 2023’te 3. basımı ile yine okuyucuları ile buluşmuştu.

Tinnitus’tan bir bölümü sizlere aktarmak istedim ama hangi bölümden olmasına bir türlü karar veremedim. Felsefe, siyaset, yaşam, insanın kendi olması, kölelik ve caz müziği, Avrupa’nın ikiyüzlülüğü, yaşlılık ve kulak çınlaması mı?

Derken aklıma ilk geleni aktarmaya karar verdim.

Yani, insan beynindeki çöp yakma merkezi. Tabii, bu merkezin her insanda olacağının garantisi yok.

“Zaman zaman teras keyfi yapıyorum. Çayımı demliyor, şezlonga kuruluyor, gözlerimi batı yönündeki ufka çevirip hayaller kuruyorum. Bu çay molası gece geç saatlere denk düşüyorsa, bu kez gökyüzündeki yıldızlara dalıp gidiyorum. Samanyolu kadar gizemli başka ne olabilir?

Böyle anlarda yeryüzündeki didişmeler beyninim özel bir bölümünde taşınıp yok oluyor. Burası benim onlar için ayırdığım çöp yakma merkezidir. Bir yandan, -o pek sevdiğim teşbihte söylendiği gibi- ‘incir çekirdeğini doldurmayan’ meseleleri un ufak yapıp özel bölümde yakılmak üzere biriktirirken, diğer yandan bunların yakılırken açığa çıkarttığı enerjiden yararlanıp yeni yeni düşünceler üretiyorum.

Yaşam boyu karşı karşıya kaldığımız saçmalıkları önemsemeyip, üzerlerinde durmayabiliriz. Sizde benim yöntemime başvurup, bunları beynin bir bölümünde toplayıp yakabilirsiniz. Ancak yaşım ilerledikçe saçmalıkların bizleri yine de ummadığımız bir yerden vurduğunu fark ettim. Önemsemedik, yakıp yok ettik, ancak bu saçmalıkların zararlı atıkları olduğunu unuttuk gibi geliyor bana…

Ayrıca saçmalıkların kendiliğinden ortaya çıktığını düşünür, teselli bulurdum eskiden… Şimdi öyle düşünmüyorum. Son zamanlarda planlanmış, neredeyse bir merkezde tasarlanmış saçmalıklarla da karşı karşıya bırakıldığımızı sanıyorum.

Bu özel olarak tasarlanmış saçmalıklar bizi nereye doğru sürüklüyor, biliyor musunuz? Söyleyeyim:

“Yaşananlara ve olan bitene bir anlam veremez oluyoruz.”

Alıntı yaptığımız bu kısa bölüm bile sizleri, kim bilir düşünce olarak nerelere götürdüğünü az çok tahmin edebiliyorum. Çünkü ben birçok düşünce içine daldım gittim. Yukarıda bahsettiğim diğer bölümler ve konular da aynı şekilde.

Tinnitus’u şehrimizdeki tüm kitapçılardan temin etmek mümkün. Şimdiden iyi okumalar diliyorum.

Ayrıca, Orhan Aydın yazmaya devam edecek ve ayrıntılarda saklı birçok siyasi yaşam analizlerini bizlere paylaşacak diye düşünüyorum.