İYİ Parti olağanüstü büyük kurultayı yapıldı, Musavat Dervişoğlu, Meral Akşener ve bağlı olduğu yakın çevrenin desteği ile genel başkan oldu. Sonucun belli olmasından hemen sonra sıcağı sıcağına bu yazıyı yazmak istedim. Çünkü daha önce ne öngörmüş isem aynı tablo şu an karşımızda.

Bu sonuç birçok politik şaibe barındırdığı gibi, bundan sonra İYİ Parti’nin izleyeceği yolun da ipuçlarını verdi.

Daha önceki yazılarımda hep belirtmiştim. İYİ Parti seçmeni muhalif bir seçmen, ancak parti yönetiminin izlediği yol tam tersi idi ve bu yüzden 13 Aralık 2023’te yine bu köşede demiştim ki;

“İYİ Parti’nin hiçbir yerde belediye başkanlığı kazanamayacağı her ortamda sıkça dillendirildiği halde, İYİ Parti üst yönetimi ne yapmak istiyor? Siyaset akıl ve bilim işi. Partinin aklı mı tutuldu?”

“Partinin merkez sağ olması hedefi ile partiye davet edilen ve genel başkan yardımcısı olan Bahadır Erdem ve onun gibi düşünenler partilerinden istifa ediyor. İstifalar neden durdurulamıyor”.

“O zaman akla şu geliyor, İYİ Parti merkez sağ parti olma iddiasından vazgeçti”.

“Ya da Sayın Meral Akşener partisini şimdi nerede tanımlamak istediğini sanırım kendisi de bilemiyor ya da biliyor, partisine gücü yetmiyor”.

“Şimdilik kendisini orada genel başkan olarak tutan güç, yerel seçimlerde alınacak büyük bir başarısızlığı hazırlayıp, sonra kendini yolcu etmek isteyenlerin planına mı kurban gidiyor acaba?”

“Cumhurbaşkanlığı seçim çalışmaları sırasında birçok İYİ Partili ile yakın temaslarımız oldu. İYİ Partili birçok yönetici, üye ve seçmen, laik, cumhuriyetçi ve muhalif bir tavır içinde. Bunu, Sayın Meral Akşener’in ve genel idare kurulunun bilmemesi imkânsız diye düşünüyorum”.

“İşin içinde başka işlerin olup olmadığı yerel seçimlerden sonra belli olur”.

“Gelelim Özgür Özel’in dediği gibi, “İYİ Partili iyi insanlara”,

 “O “iyi insanlar”, 31 Mart yerel seçimlerinde daha aklıselim davranarak, kazanacak muhalif başkan adayların etrafında birleşip, hem muhalefete seçim kazandıracak, hem de seçim matematiği bilmeyen üst yöneticilerine seçim matematiği öğreteceklerdir”.

Diyerek yazımızı noktalamıştık.

Gelelim bu güne;

İYİ Parti’nin artık iyi olma şansı, bir tek “muhalif” olma politikasına bağlı, değilse iyi insanların partisi, İYİ Parti’nin iyi olma şansı yok denecek kadar azdır.

Neden böyle düşünüyoruz?

Meral Akşener ve onu destekleyen çevrelerin politikasının devam edeceği anlaşılıyor, yani “muhalefete muhalefet etme” politikası devam edecek gibi gözüküyor.

Meral Akşener hiçbir özeleştiri ya da hesap vermeden veda etmiş gibi göründü, aslında etmedi. Onu orada tutan güç, şimdilik mola vermesini istedi.

Musavat Dervişoğlu’nun emanetçi olduğu ve dolayısıyla Meral Akşener politikasının (“muhalefete muhalefet etme”) devam edeceği görüldü.

Yani iktidar ile mücadele edeceği şüpheli, onun için muhalif seçmenden oy alması şüpheli.

Partinin nereden yönetileceği belli değil,

Partinin merkez sağda politika yapma ihtimali tamamen ortadan kalkmış durumda olduğu anlaşılıyor, onun için %2-3 oy alabilen marjinal bir parti haline dönüşebilir.

Bu nedenle;

Lider odaklı sağ partilerin ömrü, liderin ömrü ile sınırlıdır, Meral Akşener lider olma özelliğini de kaybettiği için partide erime süreci hızlanır, bu sistemde, partinin tabela partisi olarak kalma şansından başka bir çaresi kalmayabilir.

Ve;

Zaten muhalif olan seçmeni, yerel seçimlerde olduğu gibi CHP ile tamamen bütünleşir ve CHP’yi daha da büyütür.

Böylelikle,

İYİ Parti'nin Cumhuriyetçi, Atatürkçü ve laik iyi insanları, CHP ile Türkiye’nin aydınlık geleceği ile birlikte kendi yollarını da aydınlatmış olurlar.