2022’de düzenlenen Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun bazı hükümlerinin Anayasa Mahkemesince iptal edilmesinin ardından TBMM Başkanlığına sunulan yeni ÖMK teklifi bu kez 39 maddeden oluşuyor.

Yeni (!) ÖMK, genel anlamda, öğretmenlerin haklarının korunması, itibarının güçlendirilmesi, özlük haklarının geliştirilmesinin yer aldığı maddelerden değil sorumluluk ve disiplin hükümlerinden oluşuyor.

Bu düzenleme ile, yeni müfredatında  “ devlet-toplum tahayyülüne uygun yeni bir insan,yeni bir öğrenci profili ”  hedefleyen siyasi iktidarın şimdi de paralel benzerlikte öğretmen tasarlamaya çalıştığı anlaşılıyor.

GÜVENCESİZLİK VE CEZALANDIRMA !..

    Yeni ÖMK ile eğitim fakültelerinin işlevi tamamen ortadan kaldırılıyor.

ÖMK’ya göre, üniversitelerin eğitim fakültelerinden mezun olmak, ardından KPSS gibi bir sınava girmek öğretmen olmak için artık yeterli olmayacak.

Adaylar bu aşamalardan sonra bir de Milli Eğitim Akademisinden mezun olmak zorunda kalacaklar.

Kanunda, Akademi mülakattan daha sert bir eleme aracı haline getiriliyor.

KPSS, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması, adayların akademi eğitimini alacağı ilde 1-1,5 yıl boyunca ayda on dört bin lirayla yaşamak zorunda bırakılması, sınavı geçme, güvencesiz olarak göreve başlatılması ile hukuksuz, adaletsiz bir istihdam biçimi yaratılıyor.

    Yeni ÖMK, “geri hizmete” alınma hükümlerinden meslekten çıkarılmaya kadar uzanan bir dizi cezalandırma maddesi ile adeta öğretmenlere tehdit ve disiplin yönetmeliği haline dönüştürülmüş.

SINAVLARI KİM YAPACAK ?

    Yeni kanun ile kariyer basamakları devam ediyor, sözleşmeli  ve güvencesiz çalışma kalıcı hale getiriliyor.

Uzman öğretmenlik, başöğretmenlik ve eğitim yöneticiliği için akademide eğitim koşulu getiriliyor. Akademide öğretmen adaylarına verilecek hazırlık eğitiminin süresi dört dönem olarak belirlenmiş. Güvenlik soruşturmasından geçecek her aday teorik derslerden 100 üzerinden 60,uygulamalı derslerden en az 70 puan almak zorunda. Bu puanların altında kalanların akademi ile ve meslekle ilişiği kesilecek.

    Bu kadar önemli bir yetki verilen Akademide teorik ve uygulamalı derslerin eğitimini kimler verecek?  Verdikleri eğitim fakültesi diploması geçerli sayılmayan akademisyenlerin görevlendirilmesi bir çelişki yaratmayacak mı ?

Din görevlilerine bu eğitim sürecinde de görev verilecek mi ? 

BU NASIL MESLEK KANUNU !...

     Yeni ÖMK düzenlemesi, önceki kanunda ve müfredatta da olduğu gibi yine eğitimin tüm paydaşlarına sorulmadan kapalı kapılar ardında hazırlandı.

Yeni ÖMK, öğretmenler açısından bir meslek kanunu olmaktan ziyade Milli Eğitim Akademisini, öğretmen atama kriterlerini ve cezalandırmaları belirleyen bir kanun olmaktan öteye geçemiyor.

Kanun taslağında öğretmenlerin itibarını, meslek onurunu artıran, liyakati, iş güvencesini, özlük haklarını  gözeten, eğitim emekçilerinin uğradığı şiddete karşı onları yeterince koruyan hiçbir madde yok.

YENİ BİR ÖĞRETMEN KİMLİĞİ Mİ ?

     Anlaşılan, Yeni Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile eş zamanlı devreye sokulan  Öğretmenlik Meslek Kanunu ile yeni bir öğrenci ve öğretmen kimliği yaratılmak isteniyor.

    Öğretmenlerimizin, “hayatta en gerçek yol göstericinin bilim olduğunu” öğrencilerine anlatan, Atatürk İlke ve Devrimlerinin aydınlık izinden giden;  eşit, özgür, parasız, laik ve kamusal öncelikli eğitimin temsilcisi olmaktan başka bir kimliğe ihtiyaçları da izinleri de yoktur…

Zaten başka bir kimlikle öğretmenlerimizin  “ fikri hür,irfanı hür,vicdanı hür nesiller” yetiştirmesi de  mümkün değildir....