Sümerlerde ekonomik gelişmenin ve refahın gelişmesinin en önemli nedenlerinden biri de genel olarak baktığımızda hakkın hukukun korunması ve adaletin sağlanmasıdır.

Bunu daha iyi anlayabilmek için Sümer kent devletlerinin yönetim şekline bakmak gerekir.

Başlangıçta devlet yönetiminde meclisler söz konusu. “Yaşlılar Meclisi” -halk meclisi- ve “Eli silah Tutanlar Meclisi” -gençlik meclisi-

Bu meclislerde kararlar, oy birliği olarak alınıncaya kadar görüşmeler devam ediyordu. Yani herkes birbirini ikna etmek durumundaydı. Ya da azınlıkta kalanların rızasını almak durumundaydı.

Tabii her şey sadece hukuk değil, geçmişten gelenek ve kültür içinde de çözümler mümkündü.

Bu güne kadar okunan Sümer tabletlerine göre hukuk alanında birçok resmi uygulama ilk olarak Sümerler zamanındadır.

Tabii okunamayan binlerce tablet İstanbul Arkeoloji Müzesinde okunmayı beklerken, binlercesi de henüz toprak altında bulunmayı bekliyor.

Okunan tabletlerde, hukuki geçerliliği olan sözleşmeler, akitler, makbuzlar, vasiyetnameler ve mahkeme kararları bulunmaktadır.

Halkın, din adamları tarafından ağır vergilerle ezildiği bir dönemde iktidarı ele geçiren Urukagina, MÖ 2375 yıllarında çıkardığı reform talimatnamesi ile dine dayandırarak halka istediğini yaptıran din adamlarının etkisini önemli oranda ortadan kaldırmıştır.

Urukagina talimatnamesinin başında, destansı bir şekilde, eski günlerden bahsederken, “kimsenin kimseyi aldatmadığı ve kimsenin kimseyle düşmanlığı olmadığı günlerden sonra, yolsuzlukların arttığını, tapınakların rahipler tarafından yağmalandığını, ensi(vali) askerleri ve rahiplerin çıkar için kutsal ne varsa hepsini kullandığını” anlatır.

Urukagina talimatnamesinin sonsözünde;

“Enlil’in cenkçisi Ningirsu, Urukagina’ya krallığı verdiği zaman o eski adetleri yeniden tesis etti. Beyaz bir koyun, bir kuzu için verilen vergilere bakan müfettişi kaldırdı. Rahiplerin saraya getirdikleri vergilere bakan müfettişi kaldırdı. Artık Ningirsu’nun toprakları içinde hiç müfettiş yoktu. Mezara bir ölü konursa, rahip kendi içeceği için üç testi bira, yiyecek olarak 80 ekmek, bir yatak ve bir oğlak alacaktır. Hiçbir yerin rahibi artık fakirin anasının bahçesine zorla giremez… Bundan böyle kimse dul ve yetimlere haksızlık yapamaz. Urukagina Ningirsu ile anlaşmayı aktetti”

Ticaret, evlenme, boşanma, miras ile özel mülkiyet konularında adaleti sağlamak amacıyla talimatları yazılı hale getirmiştir.

Ülkedeki dini liderlerin halkı sömüremeyeceğini, vergilerin tapınakta değil sarayda toplanmasını sağlamış ve devlet otoritesini öne çıkarmıştır.

Rahiplerin ve memurların, halkın borçlarına karşılık topraklarına el koymasını yasaklamıştır. Borçlulara da af çıkarmıştır.

Tapınak görevlileri tarafından topraklarına el konan halkın topraklarını sahiplerine iade edilmesini sağlamıştır.

Arpa borcundan dolayı hapiste olanları da affedip, borcu yüzünden adam öldürenleri de affetmiştir. Bu yüzden, “özgürlük” (amargi) sözcüğü ilk defa metinlere girmiştir.

Kimsesizlerin ve korunmasız kesimlerin hakları güvence altına alınarak, yaşayan kör kişilerin gıda ihtiyaçlarını ücretsiz garanti altına alınmıştır.

İşlenen suçlarla ilgili olarak, fidye üzerinden bedel olarak ödenmesi öngörülmüştür.

Çıkar üzerine kurulan bürokrasiyi dağıtmış, vergi tahsildarlarının çoğunu azletmiştir.

En önemlisi,

Dinsel ve dünyevi işleri biri birinden ayırarak, rahiplerin yetkilerini sınırlamıştır.

Ayrıca, tarih Urukagina’yı, dul ve yetimleri gözeten kral olarak yazmış.

 (Kaynaklar: S. Noah Kramer, Tarih Sümer’de Başlar, Muazzez İlmiye Çığ, E. Bilgiç, Gürkan Gökçek, Fatih Akyüz)

(https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/417466)


 

Urukagina reform metinlerinden, Louvre müzesi'nde bulunan kil tablet